Akif Poroy

İlkokul öncesi, komşuları Ressam Şefik Bursalı’nın verdiği eski fırçalar onda ilk resim tutkusunu ortaya çıkarmıştır denilebilir.1960’lı yıllarda Avusturyalı sanat tarihçisi ve ressam Heimo Schrittwieser ve arkadaşı ressam ve moda fotoğrafçısı Eduard Gaber’ın etkisiyle yağlı boya resme başladı.
1970’li yıllarda Düsseldorf, Amsterdam, Münih ve New York’ta tanıştığı ressamlar bugünkü çizgisinde önemli etkiler yarattılar.
Kendi deyimi ile renkleri geleneksel Türk minyatürlerinin büyüleyici renklerinin etkisinde kalmıştır.
1974-1986 yılları arasında yurtdışında Alman ve Amerikan ekollerinde Jinekolog ve Seksolog olarak çalışırken bazı Güzel Sanatlar Fakültelerinde dinleyici öğrenci olarak izleme imkanı buldu, atölyelerde çalıştı.
Münih ve Köln gibi sanat metropollerinde kişisel sergiler açtı.
Şubat 1986’da Münih’te ilk kişisel sergisini açtı.
Resim yapmayı bir nevi meditasyon olarak gören Akif Poroy’a göre resim yapmak, duyguları ve düşünceleri bir düzeye yansıtmak. Ve özgün bir şekilde.
Resimleri genellikle klasik Türk minyatürlerinin renkleri, New York soyut ekspresyonist ekolü ve Avrupa informel abstraksyonu etkisinde oluşmuş. Gerçeküstü çalışmalarından “minimal painting” türüne, Osmanlı kaligrafisi ile Bronx Grafiti akımını aynı tuvalde yoğurduğu denemeleri vardır.
1988’den beri Ressamlar Derneği Üyesidir.
1989-1990 ve 2005-2006 yıllarında, ve 2007 den beri Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak sanata hizmet vermeğe çalıştı.
2007’de Akif Poroy’a İstanbul Kadın Ressamlar Derneği “Onursal Üyeliği” verilmiştir.
İstanbul Basın Müzesi ve Edirne Çağdaş Sanat Müzesinde resimleri bulunmaktadır.
2010 yılında resimleriyle ilgili olarak Kastaş Yayınlardan “AKİF POROY – Renklerin Büyüsü” adlı 180 sayfa büyük boy bir sanat kitabı yayınlanmıştır.
18 kişisel sergi açmış ve onlarca karma sergiye katılmış olan Akif Poroy’un Türkiye dışında resimleri , Almanya, Avusturya, Avustralya, İsviçre, İspanya, Hollanda, Polonya, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ve USA’da özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Hekimlik Özgeçmişi

Dr. A. Akif Poroy 1946’da İstanbul’da doğdu. 1966/67 yılında İstanbul Avusturya Lisesinden mezun oldu. 1974 yılında İstanbul Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Almanya’da Kadın Hastalıkları ve Doğum İhtisası, Sitoloji Sertifikası yaptı. 1974-1986 yılları arasında yurtdışında Alman ve Amerikan ekollerinde, hastanelerde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Tıbbi Seksoloji Danışmanı olarak çalıştı. Kadınlardaki bazı cinsel sorunların giderilmesi için ameliyat tekniklerini öğrendi. Tıbbi seksoloji konusunda özellikle kadında cinsel işlev bozuklukları, cinsel sorunlar ve tedavisi ve kadında cinsel sapmalarla ilgili çeşitli araştırmalar yaptı. Çalışmalarının çoğu İngilizce ve Almanca dillerinde yayınlandı. 1980’de Deutsche Gesellschaft für Zytologie üyeliğine alındı. USA, Almanya, Hollanda, İsviçre ve Avusturya’da çeşitli kongre ve sempozyumlara katıldı. Almanya’da Münster Üniversitesinde rahim içi araçları ile ilgili araştırmalar yaptı, hemşire okullarında Kadın Hastalıkları ve Doğum dalında ders verdi. Tıbbi seksoloji çalışmaları sonucu Gesellschaft für Praktische Sexualmedizin (1984), AASECT Amerikan Association of Sex Educators, Counselors and Therapists (1985) Deutsche Gesellschaft für Sozialwissenschaftliche Sexual-Forschung (1986) üyeliklerine alındı. Tıbbi seksoloji araştırma ve yayınları sonucu biyografisi 1986’da San Francisco’da yayınlanan “Who’s Who in Sexology” adlı kitapta yayınlanan tek Türk oldu. 1987’de Birleşik Amerika, California’daki “Center for Marital and Sexual Studies” nden, Cinsel Tedavi Sertifikası aldı. Türkiye’de cinsellikle ilgili ilk TV programını daha sonra birçok televizyon kanalında yıllarca cinsellik, sağlık programları yapmış, yazılı basında da yüzlerce röportaj ve makalesi yayınlanmıştır. Türkiye’de 29 kitabı yayınlandı.

Aile Geçmişi

Şair Hasan Akif Beyin oğludur. İstinaf Mahkemesi hâkimi olarak çalışmıştır. Şiirleri, tiyatro eserleri vardır. 1890’da yazdığı “Şüheda-i Muhabbet” adlı 6 perdelik yapıt kendi değimiyle bir milli tiyatrodur. 1917’de tamamladığı “Hükümet Oyunu” adlı tiyatro eseri Talat Paşa ve İttihat-ı Terakki Cemiyetinin içyüzünü yansıtması açısından önemlidir.


Kendi Kabir taşı için yazdığı şiir:

Zahir şu kabr-i pür sükünda
Süreyya Akif Bey medfundur
Harb-i umumiyeden mütevellid endişeyi
Ferda-yı cismi tezarri az bir vakit
İçinde infa etti. Daima
Doğrulara yar, eğrilere
Karşı da bir hasım delazar idi
Kalbin hasbi vatan ile mâl ise
Bir Fatiha ile ruhunu şad et
Değilse, durma başı ucunda, çekil git
Süreyya Akif


Hasan Akif’in kızının vefatında söylediği beyit:

Gönlümü üç şeydir Akif, daima pürhan eden 
Hâl gurbet, tâlih-i bed, ah evlat acısı

Hasan Akif Beyin dedesi Hasan Akif-el Mevlevi, son Türk Divan şairlerindendir. Yaşamı, sanatı, eserleri, Divan incelemesi ve Divanının bugünkü alfabemize çevrilmesi 1998’de Prof.Dr. İdris Güven Kaya tarafından yapılmıştır. 2010 yılında Kocaeli Üniversitesi tarafından basılmıştır. Divanının el yazması bir nüshası İstanbul Fatih’te Millet Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Babası memuriyet nedeniyle Rumeli vilayetlerinde bulunmuş, küçük kardeşi Mahmut Paşa uzun yıllar Uşak valiliği yapmıştır.

Profesör Güven Kaya’ya göre, Hasan Akif el Mevlevi, Mevlana ile başlayıp yüzyıllar boyu gelişen ve Şeyh Galip ile olgunlaşan Mevlevi şiiri ile Fuzulî’nin platonik mistisizminin, Nabî’nin hikmet dolu tavrı ve Nef’i’nin yüksek perdeden söyleyişinin, kendi ince zekâsının ürünü olan özgün buluşlarla birlikte harmanladığını gördüğünü söylemektedir. Divan ve diğer eserleri aynı zamanda XIX. yüzyıla edebiyatçı açısından ışık tutmaktadır. 


Babasının amcası memuriyet nedeniyle Rumeli vilayetlerinde bulunmuş olan Mahmut Paşa uzun yıllar Uşak valiliği yapmıştır.

Dr.Akif Poroy’un büyük dedeleri ve aile şeceresi 1630 yıllarına Konyalı Bekir Ağaya kadar uzanmaktadır. Onun oğlu Sadrazam Topal Osman Paşadır (1663 İstanbul- 9 Kasım 1733) Sadrazam Topal Osman Paşa, Bağdat’a saldıran İran’daki Sasani Türk devletinin Şahı, Nadir Şahı Bağdat’ta yenerek Bağdat’ı tekrar Osmanlı Türk topraklarına katarak Osmanlı tarihinde önemli bir yer almıştır. Maceralarla dolu yaşamı hakkında Türk kaynakları dışında Fransızca, İngilizce ve Almanca en fazla ayrıntılı bilgi ve kaynak olan Türk ve Osmanlı sadrazamıdır.[1],[2],[3]


[1] Relation des deux revolutions arrivees a Constantinople en 1730-1731, La Haye, 1737

[2] A. de Claustre, Histoire de Thamas Kouli Kan, Nouveau roi de Perse ou histoire de la derniere revolution de Perse arrivee en 1732, Paris, 1742

[3] Hammer, Joseph von: Geschichte des Osmanischen Reiches, Grosstenteils aus bisher ungenützten Handschriften und Archiven. Zweyte verbesserte Ausgabe, Band:13, Pesth, E.U. Hartleben’s Verlag, 1834

Onun oğlu Kaptan-ı Derya, Vezir, Damat, Şair Ahmet Ratip Paşa(1722 Yenişehir Mora – 1783 İstanbul) III.Ahmet Hanın damadı, Küçük Ayşa Sultanın eşi idi. Kaptan-ı Derya Damat Ahmet Ratip Paşanın Divanı 1996’da yüksek lisans tezi olarak Yasin Kılıç tarafından Atatürk Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında yeni Türkçeye çevrildi. Kaptan-ı Derya Ahmet Ratip Paşanın oğlu şair Naşit Beyin de Divanı[1] vardır. (1748 – 1792)Nâşit Beyin Divanı 1998’de “Divan-ı Nâşit”[2] tez çalışması olarak Lütfi Alıcı tarafından İnönü Üniversitesinde yeni Türkçeye çevrilmiş.

Geçmişten günümüze, Esseyit Ahmet Sermet Paşa, Selim Paşa ibni Veli Paşa, Nevres Osman Paşa, Selanik Valisi Esseyit Mustafa Paşa, Uşak Valisi Mahmut Paşa gibi birçok devlet adamı ve vatan şairi Namık Kemal Bey,


[1] Kılıç, Yasin: Ratip Ahmet Paşa, Hayatı, Edebi Şahsiyeti, Divanının Tenkitli Metni ve İncelemesi, Türk Dili ve Edebiyatı doktora tezi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, 1996

[2] Alıcı, Lütfi: Divan- Nâşit, İnceleme- Tenkitli Metin, Malatya İnönü Üniversitesi, 1998

Hasan Akif, Süreyya Akif, Divan şairi Hasan Akif el Mevlevi, Prof. Vahit Turhan, İlhan Güngören, Prof. Ali Turhan, Eşref Bağrım, Ömer Güngören gibi yazarlar yetiştirmiş bir aileden gelmek kültürel sorumluluk yüklemekte…
Daha geniş bilgi, başlıca Osmanlı arşivleri, Hammer Tarihi, Uzunçarşılı Tarihi, Hüseyin Nihal Atsız[1] ve T. Yılmaz Öztuna’nın[2] eserlerinden okunabilir.
Dr. Akif Poroy’un aile geçmişi ile ilgili ayrıntılı bilgi Mehmed Süreyya (1845-1909) tarafından yazılmış olan  Sicill-i Osmani’de[3] bulunmaktadır.


[1] Atsız, Hüseyin Nihal: Türk Tarihinde Meseleler, s. 153-159, İrfan Yayınevi, İstanbul, 1997

[2] Öztuna, Yılmaz: Devletler ve Hanedanlar, Türkiye (1074 – 1990), Cilt:2, s.886 – 891, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2005

[3] Mehmed Süreyya (1845-1909) Yayına Hazırlayan: Nuri Akbayar, Eski Yazıdan Aktaran: Seyit Ali Kahraman, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları 30, İstanbul, Nisan-Kasım 1996

Annesinin babası Yaver Mustafa Bey(vefatı: Mayıs 1914) Yıldız Sarayında Sultan II.Abdülhamit Hanın yaverlerinden. Onun babası Nevşehir eşrafından Hüseyin Ağa.
Annesinin annesi İskenderiye Sarayında edebiyat öğretmenliği yapmış Rabia Adviye(İrte)
Hanımefendi, onun babası Hariciye başkatibi Halil Bey. Annesinin anneannesinin büyük babası Bursa Kadısı Bekir Bey.
Geçmiş aile efradını tanımak, yeni kuşaklara tanıtmak, bıraktıkları kültür birikimine sahip çıkmak geçmişi olan herkesin ödevidir, diye düşünülebilir. Vefat etmiş geçmişlerimizin Aziz Ruhlarına, Fatiha…